Evlerinize gelen şebeke suları, “kullanım” maksatlı sulardır. Yerel yönetimler, şebeke sularını birtakım işlemlerden geçirseler de içme suyu olarak kullanmada çeşitli risk faktörlerine neden olabilmektedir. Barajlardan alınan sular ise, çökertme havuzlarında dinlendirilir, kaba kirlilikleri filtre edilir, klorlanarak mikrobiyolojik unsurlardan arındırılır ve şebeke hattına kullanım suyu olarak gönderilir.
Şebeke Sularındaki Risk Faktörleri
Klorlama: Suyun içerisindeki mikrobiyolojik kirliliğin kontrolü amacıyla, suyun dezenfekte edilmesi şarttır. Klor, en yaygın kullanılan dezenfektandır. Ancak, klor sudaki bazı organik maddelerle birleşip, onları okside ederek insan sağlığı için son derece zararlı olan TRIHALOMETAN (THM) ve KLOROFORM gibi unsurların oluşmasına neden olur. Bu maddeler DNA hasarlarına neden olan kanserojenlerdir
Klor Testi (Tolidin): KAYNATILMIŞ SU; suları kaynatma işlemi içindeki bazı mikroorganizmaları etkisiz hale getirse de ağır metalleri, organik ve inorganik kimyasalları yok edemediği gibi, daha tehlikeli hale getirir. Klor, hidrojenle birleşirse HİDROKLORİKASİT, amonyakla birleşirse KLORAMİN oluşur. Bu da kalp kapakçıklarını ve böbrekleri tahrip eder.
Ağır Metaller: Hızı artan dünya nüfusu, sağlıksız kentleşme, plansız ve bilinçsiz endüstrileşme, savaşlar ve askeri tatbikatlar, nükleer denemeler, tarım ilaçları ve yapay gübreler, deterjanlar vb. kimyasal maddeler giderek çevreyi kirletmeye başlamakta, bunun sonucu olarak da büyük oranda kirlenen hava, su ve toprak, canlılar için zararlı boyutlara ulaşılmaktadır. Bu kirlenmenin en önemli sebebi de ağır metallerdir. Arsenik, kadmiyum, siyanür, krom, civa, kurşun ve nitrat gibi ağır metaller, su ortamlarına doğal kaynaklardan ve insan faaliyetleri sonucunda karışır.
Şehir Şebeke Sistemi: Eskiyen ve sağlığa uygun olmayan malzemeden yapılmış borular, içme suyu şebeke su kaçakları, içme suyunun içine çamur ve kanalizasyonun karışmasına neden olmaktadır.
Şebeke ve Kaynak Sularındaki Tehlikeli Maddeler ve Hastalık Riskleri
Arsenik: Karaciğer ve ciltte kötü huylu tümör oluşumu, kramplar, spazmlar oluşturur.
Baryum: Uzun süreli uyarıcı kas reaksiyonları, sinir blokajı oluşturur.
Benzen: Kanser, lösemi ve anemi olma ihtimalini arttırır.
Kadminyum: Bronşit, anemi ve çeşitli ciddi mide rahatsızlıklarına neden olur.
Karbon ve Tetraklorid: Merkezi sinir sistemi baskısına, aynı zamanda karaciğer ve böbreklerde kalıcı hasarlara neden olur.
Klordan: Karaciğer ve böbreklerde kalıcı hasarlara neden olur.
Klorobenzen: Solunum sisteminde iritasyona, merkezi sinir sisteminde ise depresyona neden olur.
Kloroform: Karaciğer, böbrekler ve kalpte çeşitli etkilere neden olur.
Kromyum: Böbreklerde kalıcı hasara neden olur. Aynı zamanda kanser riskini arttırır.
Bakır: Mide iritasyonuna neden olur. Çocuk ve bebeklerin ölümüne neden olacak kadar güçlü bir kimyasal olan bakır, aynı zamanda Wilson Hastalığı'nın da nedenlerinden biri olabilir.
Dikloroetilen: Mide bulantısı ve baş dönmelerine neden olur.
Etilendipromid: Kadınlarda doğurganlığın azalmasına neden olur.
Florid: Yüksek seviyede iskelet sistemi hasarlarına neden olur.
Heptaklor: Tümör oluşumuna ve bu oluşumun hızlanmasına neden olur.
Kurşun: Böbreklerde kalıcı hasarlara neden olur. Kurşun, aynı zamanda sinir ve üreme sistemlerinde ciddi hasarlara yol açar.
Lindan: Kronikleşen karaciğer hasarlarına neden olur.
Merkür: Böbrek yetmezliğine ve sonrasında ölüme neden olur.
Nikel: Hiperglisemin, mide ve sinir sistemi rahatsızlıklarına neden olur.